ENG
ENG
Bildiğimi Yeniden Öğrenmek

Bildiğimi Yeniden Öğrenmek

Genellikle hayatımızdaki otomatikleşmiş davranışlar, bir çok şeyi hiç düşünmeden yapmamıza yol açıyor. İnsanlarla konuşma şeklimiz, davranışlarımız, pişirdiğimiz yemekler; hepsi sanki otomatiğe bağlanmış gibi üzerinde hiç düşünülmeden, fazla hissedilmeden otomatik bir şekilde yapılageliyor.

Çok özendiğimizi düşündüğümüz şeylerde de bazen eskiden bu yana hep ilk öğrendiğimiz şekilde davranmaya devam ediyoruz.  Halbuki hayata yeni bir şekilde bakmak, yeni şeyleri deneyebilmek, bir şeyler öğrenebilmek için var olanların bir kısmını da artık geride bırakmak gerekiyor.

Bunun en yakın örneğini, bu teknoloji çağında benim bu yazıyı yazdığım bilgisayar üzerinden anlatabiliriz. Bundan 10 yıl öncesine kadar bırakın hepimizin bir bilgisayarı olmasını, cep telefonu olmayanlar ya da bu cep telefonunu sık kullanmayanlar çoğunluktaydı. Hele hele çoğumuz sosyal medyayı bilmiyorduk bile. Ama yıllar içerisinde hepinizin malumu olan gelişmeler sonucunda,bu yeni teknoloji çoğumuzun artık eli ayağı oldu; yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bütün bu elektronik aletler; bilgisayarlar, telefonlar, laptoplar, mikrofonlar sanki bizim birer fiziksel uzantımız olmaya başladı. Bundan çoğu zaman şikayet etsek de, dengeli ve ölçülü kullanıldığında teknoloji hayatımızı zenginleştirmemizi, yeni şeyler öğrenmemize ve bir çok konuda zaman ve enerji kazanmamıza yol açıyor.

Aynen teknolojinin hayatımıza büyük bir yenilik getirmesi gibi hayatımıza yenilikleri başka nasıl katabiliriz?  Yapmakta olduğumuz şeyleri farklı nasıl yapabiliriz? Bunları daha verimli yapabilsek, daha çok kişiye ulaşabilsek ya da farklı bir boyutta var olabilsek hayatımız nasıl değişirdi?
Yaşamda kendimize arkadaş olarak yeni insanlar katabilsek, yeni meslek grupları ile tanışabilsek bu nasıl bir şey olurdu? Bizi nasıl değiştirirdi ve nasıl var oluşumuzu zenginleştirirdi?

Bu yeni deneyimleri yaşayabilmek için sadece yeni şeyler öğrenmek yetmez. Buna paralel olarak, bir çok konuda bildiklerimizi unutmak ya da en azından yapış şeklimizi değiştirmek gerekir.

Yeni bilgilere yer açılması, yeni farkındalıkların oluşturulması için bazen bildiğimizi unutup sıfırdan, baştan başlamak gerekiyor. Yeni bir yolda yürümek gerekiyor. Örneğin; öğretmenlerin artık sınıfta yüz yüze eğitim veremeyeceği zamanlarda bilgisayar aracılığıyla online olarak çocuklara seslenebilmesi bir zorunluluk. Yeni hayatımızda yeni yöntemler ile ancak hayatta kalabiliyoruz.  Öğretmenlerin eskisi gibi bir öğretmen olmak yerine, yeni çağa ayak uydurmuş, yeni teknolojiyi kullanabilen bireyler olmaları önemli.

 

Peki bu nasıl mümkün olabilir? Sanırım eskiden yaptığımız bazı şeyleri değiştirmek ve repertuarımıza yeni davranışları katmakla…

 

Bu bildiğini unutmak ve bir şeyleri yeni bir yol ile öğrenmek kolay olmayabilir. Çoğumuz için çok eğlenceli ve çok keyifli bir süreç getirmeyebilir. Doğal olarak bazılarımız bu yeni sürece ayak direyebilir. Ama bu direniş hayatı sadece bize zorlaştırır. Yaşamın gerektirdiği yeni tarzda davranmamak ve farklı bir şekilde yeniden öğrenmemek bizi hayattan ve gerçeklerden kopartır.

 O yüzden her ne yapıyorsak yapalım her zaman için bunun farklı bir yapılış tarzına, farklı bir uygulamasına da açık olmak çok önemli. Biraz evvel örnek olarak öğretmenlerden bahsetmiştik. Kendi mesleğimden de örnek verebilirim. Örneğin: ben bir koçum, koçluk eğitimlerimi aldım ve uzun yıllardır koçluk yapıyorum. Ama ben aynı zamanda biliyorum ki insan beyninin işleyişi ile ilgili devamlı yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Davranışlarımızla ilgili, farkındalıklarımızla ilgili büyük değişimler oluyor. Evrendeki genel eğilimler değişiyor ve insanların iletişimi çeşitleniyor. Dünyayı algılayışları farklılaşıyor. Ben ancak koçluğuma, bu yeni dünyaya ayak uyduracak unsurları kattığım zaman danışanlarımla bir akış içerisinde kalabiliyorum. Eskiye tutunup hiçbir şekilde taviz vermeden, eski koçluk yöntemleriyle bu “yeni insan”larla birlikte akmam mümkün değil. O yüzden ben de kendi mesleğimle ilgili, mesleğimin yapılışıyla ilgili her ne yeni ise onu öğrenerek mesleğimi uygulamalıyım.

 O yüzden de kendimize şu soruyu soralım:

Gelecekte daha çok kimler yaşamla birlikte akacak ve kimler değişimlere ayak uyduracak?

 Verdiğimiz cevap büyük olasılıkla şu olacak: Bildiğini bir kısmını olsun unutabilenler ve yerine yenilerini koyabilenler.

İşte böylece birazcık unutmak, yeniden öğrenmek ve yeniden farklı bir yaşamda var olabilmekle ilgili sizlerle küçücük bir ufuk turu yaptık bugün. Sizin birazcık neyi unutmaya ve yeniden öğrenmeye ihtiyacınız var?

PAYLAŞ
BENİ TAKİP EDİN
Rana Beri