Doğa ve Anda Kalmak
Sen sadece bedeninden ibaret değilsin. Gökyüzünün, sonsuz okyanusların, yeşilliklerin, kumların parçasısın. Sen hem topraktan geldin hem de gökyüzünün ta kendisisin!
Okyanustaki dalga neyse evrendeki sen osun. Evrenin özü neyse sen osun. Evrenin bir yansıması, doğanın ta kendisisin.
Hayattaki rolümüzü bilip aynı zamanda o büyük farkındalığın yansıması olduğumuzu fark ettiğimiz anda zihin oyunları anlamını yitiriyor. Endişelendiğimiz, korktuğumuz şeyler artık yavaş yavaş güçsüzleşiyor. Kendimizi ve başımıza gelenleri ölümüne ciddiye almak artık geçiyor. Şekil, şemal, renk, cinsiyet… Hepsinin rolü azalarak eriyor gidiyor. Tek kalan gerçek bizim yaşadığımız şu AN ve o ANın büyük resmin içindeki yeri oluyor.
Bu büyük mükemmel tasarımda hepimiz bir desen isek genellikle insan olarak yaşarken sadece kendi desenimizin farkında oluyoruz. Bizden başka milyarlarca desen olduğunun bilincinde değiliz ve o küçücük dünyamızda kendi desenimize kabahatler buluyor, en yakınımızda görebildiğimiz birkaç deseni eleştiriyor, onlarla korku ve endişeye dayalı ilişkiler oluşturuyoruz.
Fakat bunu sebebinin insan olarak bu hayata gelmemiz olduğunu bilmek/hatırlamak bize iyi geliyor. Bu bilgi bizde olduğu sürece insan olmanın getirdiği zorlukları, mücadeleyi yaşamanın ama aynı zamanda da bunların anlamsızlığını fark etmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Bu farkındalıkla yaşadığımız zaman, "bir bulut gibi süzülüp, bir su damlası gibi akabildiğimiz zaman aslında korkacak bir şey de kalmıyor şu hayatta…