Haftaya Yazarak Başla
Yazı yazmanın ve duygularımızı yazıya dökmenin sonsuz yararlarını biliyoruz. Ben de bu haftaya başlarken size bu konuda küçük bir hatırlatma yapmak istedim. ⏰
Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin son yaptığı araştırmaya göre elle yazı yazmanın bize nasıl yararları olduğunun detayları ortaya çıktı. 📝
- Kalemin kağıda bastırılması,
- Yazdığımız harfleri görmek,
- Yazı yazarken çıkan hışırtıyı duymak,
Tüm bunlar dokunma, duyma, görme duyularımızı harekete geçiriyor. Bunun sayesinde beynin farklı bölgeleri kendi aralarında yeni bağlantılar oluşturuyor ve beyin öğrenmeye daha çok açılıyor. Zihnimiz, hem daha çabuk öğreniyor hem yazdığını daha çok hatırlıyor.
Tüm bunların yanı sıra yazma eyleminin düşüncelerimizi organize etmek, kafamızı netleştirmek, stresimizi atmak, yeni fikirler üretmek, yazdıklarımıza dışardan bakmak, tamamlanmışlık duygusu yaşama gibi birçok yararını da biliyoruz.
Peki siz hiç duygularınızı yazıya dökerek ifade ettiniz mi?
Yazar Juila Cameron’ın 1992 yılında çıkan Sanatçının Yolu kitabı bu bağlamda çok önemli bir kaynak. Bu kitapta kendisinin bahsettiği “morning pages (sabah sayfaları)” çok basit bir şekilde sabah kalkar kalkmaz hatta yüzümüzü yıkar yıkamaz başka hiçbir şey yapmadan 3 sayfa elimizi kaldırmadan hızlıca yazı yazmayı içeriyor. Burada yazının belli bir düzende olmasına gerek yok. O anda bilincimizde akan şeyleri hiçbir kısıtlama olmadan yazabiliyoruz.
Günlük tutmak ile sabah sayfaları arasındaki en büyük fark, sabah sayfalarını kimseye göstermeyecek olmamız. Hatta bunları kendimiz bile tekrar okumuyoruz. O yüzden de burda önemli olan yazma hali oluyor ve zihninizin karman çorman düşünceleri yavaş yavaş toparlanıyor, ruhunuz rahatlıyor ve stresiniz azalıyor. Güne daha net ve berrak olarak başlıyorsunuz. Burda bir püf nokta var. Öncelikle A4 boyunda bir kağıt alıyoruz elimize ve her sabah 3 sayfayı dolduruyoruz. İlk başta yazacak bir şey bulamasak da basit şeylerden başlıyoruz.Zaten kendi kendine kelimeler birbirini takip ediyor. Sabah saatleri sabah sayfaları olduğu için zaten günün en iyi saatleri olabiliyor. Daha koşuşturmaya başlamadan ve evdekiler uyanmadan kendimiz için alabileceğimiz bir zaman dilimi. Kalem, kurşun kalem değil kolay akan bir kolay yazan bir kalem olmalı.
Yazmaya nasıl başlıyoruz?
Zihnimizde ne varsa, ruhumuzda ne varsa saçma, anlamsız, öfkeli, basit bile olsa bunu yazıyoruz ve kafamızda olduğu sürece de yazmaya devam ediyoruz. Bunları kimsenin görmeyeceğine vebizim de okumayacağımızı da aklımızda tutarak rahat bir şekilde akışa giriyoruz. 3 sayfa sonra duruyoruz. Yani parmaklarımızı ellerimizi aşırı yormuyoruz. Burada önemli olan bir nokta hata yapmak ya da yanlış yapmak diye bir şey yok. Bu sabah sayfalarını deneyimleyenler daha sakin daha huzurlu hissettiklerini ve gün içerisinde daha netlikle odaklanabildiklerini ifade ediyorlar. Siz de deneyip görmek ister misiniz?