Özsaygı nedir nasıl kazanılır?
Yeteneklerimiz, yetkinliklerimiz, fiziksel özelliklerimiz, eğitim seviyemiz, yaşadığımız ev, sahip olduğumuz şeylerden maddiyatımızdan, paramızdan bağımsız olarak sadece ve sadece insan olmamızdan ve bu dünyaya gelmiş olmamızdan dolayı değerli olduğumuza inanmaktır. Sevilmeyi ve sayılmayı hak ettiğimize dair temel bir inançtır.
Özsaygıyla ilgili olarak şöyle bir hikaye paylaşmak istiyorum; Dalai Lama yıllar önce katıldığı bir konferansta bir konuşma yaptıktan sonra soruları cevaplıyor. Gelen sorularda da özsaygı İngilizce ”self-esteem” kelimesi var. Fakat tercüman kendisine çevirmekte zorlanıyor. Çünkü Dalai Lama için bu kavram tanıdık değil. Çünkü zaten kendine özsaygısı olan bir toplum ve gruptan geldiği için bununla ilgili hiç düşünmemiş.
Bu bize şunu gösteriyor:
Aslında özsaygı dediğimiz kavram bizim içini doldurduğumuz ve aslında çok temel bir kavram. Özsaygı bizim bulunduğumuz koşullardan, içinde yaşadığımız ortamdan, fiziksel özelliklerimizden, güzel oluşumuzdan, olmayışımızdan, uzun boylu kısa boylu oluşumuzdan, hangi okulu bitirdiğimizden bağımsız olarak her koşulda her ortamda değerli, saygıya ve sevgiye layık olduğumuzu derinden hissetmemizdir.
Zihnimiz çeşitli standartlar yaratıyor. Bu standartlar da bizim kendimize hedef edinmemiz gereken hedefleri belirliyor. Mesela belli yeteneklere sahip olmalıyız, güzel görünmeliyiz, toplumda belli bir statüde olmalıyız, belli miktarda paramız olmalı. Belki ayakkabımız, çantamız belli bir markayı taşımalı.
Bir süre sonra da değerimizi bunlara bağımlı olarak hesaplar hale geliyoruz. Yani ölçülebilir, sayılabilir kavramlarla bir hesaba, bir kıyaslamaya giriştiğimiz zaman her zaman bizim daha üstümüzde insanlar olacağından dolayı da kendimizi eksiksiz, yetersiz, saygıya sevgiye layık olmayan biri olarak niteleme olasılığımız ve tehlikemiz artıyor.
Bunları bir kenara bırakmak, bunlar ne durumda olursa olsun “ben sadece insan olduğum için değerliyim” noktasından, kendini huzurlu ve mutlu hissetmek özsaygının gerçek tanımı.