Yeni Alışkanlıklar Nasıl Başlatılır?
Hepimizin kurtulmak istediği alışkanlıkları olduğu gibi, yeni oluşturmak istediği davranışlarımız da var. Yapılan son bir araştırmaya göre, herhangi bir gün içinde yaptığımız davranışların %40’ı otomatik alışkanlıklardan oluşuyor. Dolayısıyla, alışkanlıklarımızın ne olduğunu ve bunların nasıl oluştuğunu anlamak hayatımızın kalitesi için çok önemli.
Alışkanlıklarla ilgili bir çok şey söyleniyor, ortalıkta bir çok bilgi var. İsterseniz şimdi adım adım ilerleyelim:
Birincisi: sade ve basit bir alışkanlıkla başlamak. Mesela daha çok su içmek. Daha çok su içmek dediğimizde de günde bir bardak su içen birinin iki litreye birden çıkmasını beklemek gerçekçi olmaz. Bu yüzden küçük başlamak bir bardağı önce iki bardağa çıkartmak ve bir süre iki bardakla devam etmek.
İkincisi: değişimi yavaş yavaş gerçekleştirmek. İki bardak suyu üç bardak suya çıkartmak ise daha sonraki adımlar olabilir. Diyelim ki spor yapmak istiyoruz ama birdenbire bir spor salonuna yazılmak ve gün aşırı gitmeyi beklemek yerine, beş dakikalık bir yürüyüşü her gün kahvaltıdan sonra yapmak. İşte bunlar, istenilen alışkanlığın temelini atmak için çok daha gerçekçi adımlar. Her gün beş dakikalık bir yürüyüş yaptıktan sonra beş dakikayı on dakikaya çıkartmak ikinci aşamada söz konusu olabilir.
Üçüncüsü: yeni alışkanlıkları küçük parçalar halinde bölerek gerçekleştirmek ve yeni alışkanlığı parçalara bölmek. Mesela bir uzun yürüyüş yapmak istiyorsak önce beş dakikalık bir yürüyüşle başlamak. Ondan sonra bir beş dakika daha ilave etmek. Eğer bize daha uyuyorsa bu ikinci beş dakikayı günün daha sonraki saatlerinde yapmak. Dolayısıyla bir sabah bir akşam yürüyüşüne çıkmak. Burada anafikir hayatımıza en uygun şekilde ve tarzda yeni alışkanlıkları kendimize uyarlayarak edinmek.
Dördüncüsü: bu yeni alışkanlıktan geriye kaydığınız zaman paniğe kapılmamak ve devam etmek. Hata yapılabileceğini, moral bozukluğu olabileceğini, gücümüzün azalabileceğini kabul etmek. Tekrardan başlamak. Moralimizi bozmak yerine yine hiç bir şey olmamış gibi devam etmek. Yani siyah beyaz düşünce sistemindense "arada" renklerin olabileceğini görmek.
Beşincisi: mükemmelliği değil, tutarlı olmayı hedeflemek. Yani birkaç kere yürüyüşe gitmeyince, birkaç kere az su içince moralimizi bozmamak.
Altıncısı: sabırlı olmak, hızlı gitmeyi istememek ve başa çıkabileceğimiz bir hızda ilerlemek. Örneğin spor salonuna yazıldıysak birden bire 10kg ağırlık kaldırmayı beklememek. Önce küçük kilolarla bir süre devam etmek, sonra güçlendiğimiz anda yeni ağırlıkları kaldırmak. Başka bir örnek: diyelim ki sağlıklı beslenmeye başlayınca birden vegan, vejeteryan olmayı beklememek.
Sonuçta istediğimiz alışkanlığın oturabilmesi için en önemli şey tekrardır. Tekrarın yapılabilmesi için de yeni alışkanlığın küçük parçalar halinde bölünmesi ve kolay olması her şeyden önemli. Ancak böyle olunca bizde kalıcı bir alışkanlığa söz konusu davranış dönüşebilir.
Edindiğimiz tüm alışkanlıklar hangi yönde gelişmek istiyorsak bizi oraya doğru sevk eder. Evrimleşmeye, tekamüle ve daha iyiye karşı daha iyiye doğru geliştirir. Bu alışkanlıkları oturtmak, onları sade ve basit bir şekilde hayatımıza entegre etmekle mümkün olur.